top of page

Bir durum iki bakış....

Yıllar önce çalıştığım bir çocuk vardı. otizm tanısı almış dört yaşında. konuşma yok. kaba motor becerileri zayıf. iletişim neredeyse yok gibiydi. Bizim ‘şeker çuvalı’ dedğimiz çocuklardan biri. Doğulu olduğu anlaşılan annesinin kucağında yanıma geldiğinde salyalarından ve terden kaynaklanan ağır koku tüm odayı kapladı.


Bakın bu paragraftaki iki satır içinde bile tanımlamalar ne kadar da çok *ön duygu oluşuyor. şimdi aynı durumu bir de terapist gözüyle anlatmak isterim. *ön duygu: Bir olayın öncesi edinilen bilginin yarattığı duygu durumudur.Bu bilgilerin anlamlandırılmasındaki farklılıklar aynı olayı aynı anda yaşayan insanların farklı duyguları yaşamasına neden olmaktadır. Yıllar önce müzik odasına annesinin kucağında bir çocuk geldi .Uzun kuyruklarda bekleyip Hastane raporu almışlar ..Bir durak önce inip yürümek zorunda kaldıkları otobüsün şoförü çocuğun çıkarttığı sesleri evcil hayvan sesi sandığı için anons yapmış. İçeri girer girmez oturdular çocuğu annenin kucağından almadım çünkü çocuk gibi anne de sarılmıştı sımsıkı ona ve otizmli oluşuna. Bazen düşünüyorum da çocuklar annelerini doğurur bu dünyada. Dünyadaki araştırmaların ışığında mozart çalmak hareketlendirecek ve iletişimi başlatıcaktı yada vivaldi ile rahatlatıp Baksı dansı ile çocuğun dikkatini çekebilirdim. Anneye bir kahve söyledim çocuğu ile ilgilenmedim ve anneye bir türkü çaldım. Çocuğunu tutan güçlü kolları gevşedi çocuğun salyası koltuğa oradan da halıya aktı.ve seans başladı.Gevşemiş kollarından aldığım çocuğu önce yüzü üstü mindere yatırdım etrafında dokunma mesafesine müzik aletleri koydum sırtındaki elimle ikinci türküyü ona söyledim. işlevsiz dili ağzında dönüyordu nefes algıları sıklaşmış heyecanı gözlerinden dışarı çıkmak için bir yol arıyordu. o yolu zilin parlak tınısı açıverdi ona. ben zile hızlıca vurduğumda ürkek gözleri kapanıp merakla etrafa bakmak için yeniden açılıyordu. sesin geldiği yeri arıyordu. minderini büyük duvar aynasının önüne çektim ayna ile odayı tamamen görebiliyordu. anneden rica ettim müzik her durduğunda zile vurması için artık üçümüzde o anda ve oradaydık. otobüsten uzak... doktordan uzak... yoldan ve kokudan uzak.... oradaydık.


Belki merak ediyorsunuzdur ne durumda diye. Fizyoterapisterin yoğun uğraşları önce yürüttü sonra biz dans çalıştık. İyi bir özel eğitim programı ile kaynaştırma öğrencisi oldu yıl sonu gösterisinde sahnede davul çaldık alkış aldık. bir sene sonra babası anneden ayrıldı yine anne dimdik ayakta sabırla ve sıkı sıkıya tutuyordu çocuğunun ellerinden.


Hayat gevşemek için daha fazla çaba gerektiriyor bazı anneler için...

106 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Önsöz...

Performansa dayalı bir hayata sıkışıp kalmış küçücük bedenler ve o bedenlerin içindeki kocaman yürekler... Sanırım çalıştığım çocuklar için söyleyebileceğim en büyük ortak özellik bu cümle olmalı. Bu

bottom of page